(ANKARA) – CHP’nin 20’nci İnanılmaz Kurultayı’nda konuşan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, kurultayda konuşma yapacağı bilgisinin kendisine bir saat kala verildiğini söyleyerek sitem etti. Yavaş, “Polemik çıkartmak istemiyorum ancak ben de Ekrem liderimin hoş konuşması üzere sizlere bir konuşma yapmak isterdim. Hazır bir formda Türkiye’nin tüm meselelerine değinen ve bu hususlardaki fikirlerimi açıklamak isterdim” diye konuştu. “Maalesef biz de buradan fitne ateşine odun atmış oluyoruz” diyen Mansur Yavaş’ın sitemine karşılık CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Eğer bir kişinin hakkı birine geçtiyse o hakkı helal etsin, sorumluluk benim, benim de kusurumu affetsinler” diye konuştu.

CHP’nin 20’nci İnanılmaz Kurultayı’nda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun konuşmasının akabinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş konuştu. Yavaş, kendisine kurultaydan bir saat evvel konuşma yapılacağının bildirilmesine reaksiyon gösterdi. Yavaş, hususa ait şunları söyledi:

“Polemik çıkartmak istemiyorum lakin ben de Ekrem liderimin hoş konuşması üzere sizlere bir konuşma yapmak isterdim. Hazır bir halde Türkiye’nin tüm problemlerine değinen ve bu mevzulardaki fikirlerimi açıklamak isterdim. Fakat maalesef bir saat evvel bana telefon açılıp, ‘Siz de konuşun’ dendi. Kıymetli arkadaşlar bir kasıt aramıyorum lakin kurumsal bir partide eğer iki belediye başkanı konuşturuluyorsa, şöyle bir sorun vardır. Biz 14 tane büyükşehir belediye lideriyiz. Yalnızca ikisini konuşturursanız, maalesef biz de buradan fitne ateşine odun atmış oluyoruz. Aylardır yakılan fitne ateşine yani ‘Ekrem mi? Mansur mu?’ Bu mevzuda genel liderimizin görüşü aşikâr. Açıklamaları belirli. Ben isterdim ki bütün arkadaşlarımız bu hususta fikirlerini açıklasın. İkimiz de tıpkı hislere sahibiz. Bunları sorun etmiyorum. Dün ekranlarda da söyledim. Partimiz, tüzük kurultayını muvaffakiyetle atlatmıştır.”

Özel: “Bu ikisiyle birlikte, bu iki yanımdakilerin hepsi iktidarımızın anahtarlarını ellerinde taşıyan göz bebeklerimizdir”

Kapanış fotoğrafı alınırken Mansur Yavaş’ın sitemi hakkında konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, şöyle konuştu:

“Değerli delegelerimiz, Cumhuriyet Halk Partisi’nin değerli ailesi. Bu aile, bu türlü bir aile fotoğrafını bekliyorduk. Bu fotoğraftan evvel sevgili Mansur Başkan’ımın konuşması ile birlikte, sakın ha sakın basın sanar ki, iki gözümüzden bir tanesi kurumuş birisi yaşarmış. İkisini de iki gözümden öbür birbirinden ayırmam. İki tarafımdaki kimseyi de birbirinden ayırmam. Ne olduysa şu yüzden oldu; bugün program yapılırken dün ben konuşacağım, sonra Selin Hoca konuşacak bırakılacak, bugün de oturumlar yapılacaktı. Bundan birkaç gün evvel Ekrem Lider planlanan marjda bir kelam istemişti. O kelamlar dün uzayıp da bugünlere kalınca ben bu sabah yani toplantıdan bir buçuk saat evvel Selin Hoca’ya dedim ki “Ne yapıyoruz?”, o da dedi ki “Böyle bir akışımız var”. Dedim ki, “Böyle bir akış varsa, Mansur Başkan’a da soralım, isteği varsa ona da bir kelam hakkı verelim”. Burada bütün sorumluluk genel lider olarak bana aittir. Ne Selin Hoca’nın, ne Ekrem Başkan’ın ne Divan Lideri’nin değil, tüm sorumluluk bana aittir. Şayet bir kişinin hakkı birine geçtiyse o hakkı helal etsin, sorumluluk benim, benim de kusurumu affetsinler. Bu aile bugünden birlik ve beraberlik içinde ayrılacak bir ailedir. Tahminen Ekrem Başkan’ın da bir cümle kurması lazım zira onu da töhmet altında bırakmak istemeyiz. Ancak birisi sağ kolumuzsa öbürü sol kolumuz. Birisi sağ gözümüzse öbürü sol gözümüz. Bu ikisiyle birlikte, bu iki yanımdakilerin hepsi iktidarımızın anahtarlarını ellerinde taşıyan göz bebeklerimizdir. Onları yürekten alkışlamanızı istiyorum.”

İmamoğlu: “Bizim ortamızda bir sorun olmaz”

Ekrem İmamoğlu da birebir mevzuda, şunları söyledi:

“Sayın liderimiz buraya çıkıp bu sitemi yaptığı an prestijiyle şunu izah etmem lazım. Sayın Genel Sekreterimize ‘bir program kurultayı birebir vakitte, benim bir belediye başkanı olarak yerel yöneticiler ismine beklentilerimi, niyetlerimi tabir etmek isteyen bir konuşma yapmak istiyorum lakin ilavesinde tüzel süreçle ilgili de hislerimi paylaşmak istiyorum’ dedim. Çarşamba günü görüştük değil mi kıymetli genel sekreterim. ‘Başkanım bakalım, ayarlayalım bir haber verelim’ dedi. Bu kadar şeffaf. Artı cuma günü için konuştuğumuz bu sıkıntı cuma günü buradaki programın uzaması… Hatta ben çok gerildim, başkanlarıma dedim ki ‘İnelim aşağıya da bu iş 10’da başlamayacaksa kaçta başlayacak? 11.40’da başlayalım. O gün olmayınca bu konuşmanın bugüne kaydırılacağını Selin hanım bana söyledi. ‘Peki’ dedim, teşekkür ettim. Ben sizin (Mansur Yavaş) konuşacağınızdan haberdar bile değildim. Hatta genel liderimiz ‘burada iki belediye liderimiz konuşacak’ deyince siz de yanımdasınız kim konuşacak onu da bilmiyorum. Selin Hanım konuşmasında Yılmaz Büyükerşen’den bahsedince dedim sanki o mu konuşacak. Sonra çıktım konuşmamı yaptım. Liderim size ‘Mansur Başkanım’ derim, hem ‘Mansur abi’ derim; Ankara’ya gelir seni ararım. İki gün evvel aradım cuma namazını birlikte kılalım mı diye sekretere not bıraktım ancak nasip olmadı, yetişemedik. O da senin hatanın liderim. Bu kadar açık ve şeffaf. Ben bu kadar açığım, sen de bu kadar açıksın. Onun için bizim ortamızda bir sorun olmaz. Ancak olan biten budur. Senin rahatsız olacağın bir yerde bunu bilsem konuşmamı yere atar, yerime otururum liderim hiç kaygı etmeyin.”