Haber: Berkay Varol

(NEW YORK) – CHP Genel Başkanı Özgür Özel,  ABD’nin New York kentindeki toplantı ve görüşmelerini tamamlamasının akabinde kentten ayrılırken ANKA’ya konuştu. Türkevi ziyaretine ait Özel, “Türkevi’ni bir siyasi partinin karargahı üzere gören bir yanlış anlayış var. Bazen muhalif cephede de oluyor. Geçmişte de bu manada tahminen birtakım dezenformasyonlar tesirli olmuş olabilir. Biz bu konuta bir yıl, bir buçuk yıl sonra CHP’li bakanlarla, cumhurbaşkanı ile geleceğiz. Ana muhalefet partisi önderi olarak gittiğimiz yere iktidar partisi başkanı olarak gideceğiz. İktidarlar gelir sarfiyat, değişir lakin Türkiye’nin oradaki 50 yıllık konutu değişmez” dedi.

CHP Lideri Özgür Özel, ABD’deki temaslarını tamamladı. New York kentinde düzenlenen Sosyalist Enternasyonal toplantısına katılan Özel, daha sonra bir dizi görüşmelerde bulundu. New York’taki toplantı ve görüşmelerinde Özel’e, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, Gençlik Kolları Genel Başkanı Gençosman Killik, Dışişleri Bakanlığından Sorumlu Genel Lider Yardımcısı İlhan Uzgel ve İstanbul Milletvekili Namık Tan ve Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli’den oluşan heyet eşlik etti.

Kentten ayrılmadan evvel Özel, havalimanında ANKA Haber Ajansı’nın sorularını yanıtladı. Kıbrıs Rum Kesimi AKEL Partisi Genel Sekreteri Stefanos Stefano’nun Kıbrıs Barış Haraketı’na yönelik “işgal” kelamlarına reaksiyon göstererek toplantı salonundan ayrılması ve akabinde kelam alarak “Savaşı değil, barışı konuşalım” bildirisi veren Özel, bahse ait şunları söyledi:

“Birleşmiş Milletler toplantısının marjında yapılan burada Sosyalist Enternasyonal toplantısında Kıbrıs Rum kesitinden AKEL Partisi’nin temsilcisi maalesef uzun müddettir alışkanlık haline getirdikleri bir şeyi yaptı ve Türk ordusunun Kıbrıs’taki varlığına ‘işgal’ dedi. Biz bunu duyduktan sonra salonu terk ettik. Konuşmasının bitmesini bekledik. Daha sonra da kelam istedik, bildiğiniz açıklamayı yaptık.

“Kıbrıs halkının bir kahramanlık olarak gördüğünü söyledi”

Sayın Ersin Tatar, bu mevzu ile ilgili haberdar oldu. Esasen bugün Türkevi’nde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin New York’ta temsilcisini de ziyaret etmeyi planlıyorduk. Sayın Tatar da bizimle görüşebileceğini söz etti. Biz de büyük bir memnuniyetle kendisini ziyaret ettik. O bana sizin de takip ettiğiniz o görüşmede bu davranışımızın Kıbrıs’ta günün olayı olduğunu, Kıbrıs halkının bir kahramanlık olarak gördüğünü söyledi. Biz de bunun normalinin olduğunu, bu tip sözlere dünyanın neresinde kim yeltenirse en tesirli halde karşılığın verilmesi gerektiğini söyledik.

Son devirlerde maalesef, direkt kimseyi gaye alarak söylemek istemiyorum lakin, dünyanın dört bir yanında bu çeşit ithamlara karşı artık duya duya lisanımızda tüy bitti diye susmaya başlayanlar var. Bunu Türkiye’ye temsil eden kimseye tavsiye etmem. Onlardan daha kararlı kendi tezlerimizi savunmak durumundayız.

Ardından Cumhuriyetçi Türk Partisi sayın Genel Başkanı ve Dış Bağlar Sekreteri ile bir toplatımız oldu. Onlar da esasen dünkü toplantıda yansılarını lisana getirmişlerdi. O konuda fikir birliği içindeyiz. Kıbrıs problemi, Kıbrıs için de bizim için de daima birlikte gerçek yerden savunulması gereken bir sorun. Güney Kıbrıs Rum bölümünün Avrupa Birliği’ne tek başına alınmış olması kuvvetli bir süreç bizim açımızdan. Bunun bir tek panzehiri var, koşullar eşitlenmeli. Hem Türkiye’nin hem KKTC’nin, Yunanistan ile Güney Kıbrıs ile birlikte Avrupa Birliği’nin tam üyesi olduğu bir hatta oturmadan bir deva, bir tahlil olmayacak üzere gözüküyor.

“Kıbrıs sıkıntısı, CHP’nin Ecevit’ten miras meselesidir”

Biz, Kuzey Kıbrıslar hangi tahlilde iknalarsa biz o tezin ardındayız. CHP olarak Kıbrıs’taki iktidar ve muhalefetin gereksinim duyuluyorsa ortalarında bir köprü olmak için hem de Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs’ın tüm tezlerinin dünyaya tüm tabanlarda en hakikat anlatmak için üstümüze ne düşerse yapıyoruz. Zira Kıbrıs sıkıntısı, CHP’nin Ecevit’ten miras problemidir. O günden bugüne çok savrulanlar oldu. Biz daima gerçek tarafta yer aldık yer almaya da devam edeceğiz.”

Özel, New York’taki Türkevi’nde yaptığı temas ve görüşmelere ait, “Türkevi’nde bugün ziyaretlerde bulunduk. Tabi Türkevi’ni TÜRGEV ile TÜGVA ile ilişkilendiren birtakım bilgi eksiklikleri var. Efendim, ‘Kemal Kılıçdaroğlu reaksiyon göstermişti’ falan… CHP, Türkiye Cumhuriyeti’nin 1973’lerde edindiği, başkonsolosunun orada çalıştığı, Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi’nin orada bulunduğu, Kuzey Kıbrıs temsilcisinin orada bulunduğu, Merkez Bankası temsilcisinin orada bulunduğu binaya ne düşmanlık yapabilir” dedi.

Özel, “Bugün diğer bir gündem var. O binaya ruhsat verilmesiyle ilgili. Amerika’da yargı, hukuk çok güçlü. Kimse baskı altında hissetmiyor kendisini bu manada. Araştırılır, hata işleyenler varsa cezasını çeker. Fakat ‘Türkiye Cumhuriyeti devleti, o denli yok rüşvet vermiş’ falan… Şayet bu türlü bir şeye yeltenen birileri varsa Türkiye’ye en büyük berbatlığı yapmıştır. Onların da cezasını çekmesi gerekir” açıklamasını yaptı.

“İktidarlar gelir sarfiyat, değişir lakin Türkiye’nin oradaki 50 yıllık meskeni değişmez”

Türkevi’nin Türkiye Cumhuriyeti’ne ilişkin olduğunu belirten Özel, “Türkevi’ni bir siyasi partinin karargahı üzere gören bir yanlış anlayış var. Bazen muhalif cephede de oluyor. Geçmişte de bu manada tahminen birtakım dezenformasyonlar tesirli olmuş olabilir. Biz bu meskene bir yıl, bir buçuk yıl sonra CHP’li bakanlarla, cumhurbaşkanı ile geleceğiz. Ana muhalefet partisi başkanı olarak gittiğimiz yere iktidar partisi önderi olarak gideceğiz. İktidarlar gelir masraf, değişir lakin Türkiye’nin oradaki 50 yıllık meskeni değişmez. Biz o meskende dünyanın bütün başkanlarını ağırlayacağız. O yüzden eksik bilgilerle toplumsal medya dezenformasyonlarına da kimse kulak asmasın” dedi.

“Önümüzdeki bir yıl içinde geleceğiz”

Özel, ABD’de ilerleyen süreçlerde temaslarını sürdüreceklerini ve Türk toplumuyla bir ortaya geleceğini söz ederek, şöyle devam etti:

“Biz bu sefer Amerika’ya Birleşmiş Milletler toplantısı marjında yapılan Sosyalist Enternasyonal toplantısı için geldik. İki gece kaldık, dönüyoruz. Zati şu anda New York’ta öbür bir şey yapmak mümkün değil. Güvenlik önlemleri, trafik… Lakin biz buraya hem New York’a hem Washington’a hem de Türk toplumunun ağır yaşadığı öbür eyaletlere kapsamlı, tahminen mühleti 1 hafta, 10 gün olan Türk toplumuyla toplantılar yapacağımız önümüzdeki bir yıl içinde geleceğiz.

“Amerika’daki örgütlenme yapımızı değiştiriyoruz”

Biliyorsunuz Washington’daki resmi ve profesyonel temsilcimiz ile bir bağımız kalmadı. Bundan sonra Amerika’daki örgütlenme yapımızı değiştiriyoruz. Burada çok güzel yetişmiş, istekli çok sayıda Türk toplumunun temsilcileri, partiye gönül vermişler var. Evvel New York’ta başlıyoruz, akabinde Washington ve pek çok eyalette temsilcimiz olacak, onların yardımcıları olacak. Buralarda çok önemli örgütlenmeye gideceğiz. Biz burada yüzde 80 oy alıyoruz fakat seçime iştirak oranı çok düşük. İştirak oranını artırmak ve gücümüze güç katmak istiyoruz. Hem burada güçlenmek hem de sandığa giden her 10 seçmenden 8’inin CHP’yi tercih ettiği bir yerde iştirak oranı ne kadar yüksekse o kadar düzgün olur. Bize burada çokça örgütlenmek, temas düşüyor. Bundan sonra çok daha fazla buralarda olacağız.

“Belirlenecek yeni idareyle temaslarımız olacak”

ABD’nin belirlenecek yeni yönetimi, seçilecek yeni başkanı ile birlikte diplomatik temaslarımız, idare ile temaslarımız olacak. O noktada da bütün ülkelerde olduğu gibi Avrupa Birliği ile olduğu üzere Türki cumhuriyetlerle, Balkanlarla olduğu üzere, Rusya ve Çin ile olacağı üzere ABD ile de ferdî bağlantılardan çok kurumsal alakaları öne çıkaran diplomasiyi önemseyen ve Türkiye’nin çok uygun yetişmiş dış siyasetçilerini, dış işlerinde, hariciyede yetişmiş değerli isimleri önemseyen akılcı ve kalıcı bağlantılar kuracağız.Tüm ülkelerle olduğu üzere ABD ile de…”