Uluslararası Af Örgütü, Libya’nın doğusundaki orduya (Libya Arap Silahlı Kuvvetleri), gazetecilere uygulanan kısıtlamaların kaldırılması ve selden ziyan görenlere insani yardımların ulaştırılması daveti yaptı.
Örgütün internet sitesinden yapılan açıklamada, Derne’de 18 Eylül’de düzenlenen ve yaşanan can kayıplarının sorumlularından hesap sorulması istenen şovun akabinde gazetecilere yönelik baskıların arttığına işaret edildi.
Uluslararası Af Örgütü Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölge Yönetici Yardımcısı Diana Eltahawy, açıklamada, Libya’nın doğusundaki ordunun, selden ziyan görenlerin insani yardımlara erişimini kolaylaştırmak yerine tenkitte bulunanları ve sivil toplumu susturmak ve sorumluluktan kaçmak için baskıya yöneldiğini söz etti.
Doğudaki ordunun, krizle uğraş ederken insan haklarını öncelemesi ve tenkitte bulunanlardan intikam almaması gerektiğini kaydeden Eltahawy, sivil toplumun ve bağımsız medya organlarının, felaketzedelerin barınak, besin, sıhhat ve bilgiye erişim haklarının garanti altına alınmasında merkezi rol oynadığını lisana getirdi.
Açıklamada, Libyalı 2 gazetecinin, 14 Eylül’de lokal makamlarca durdurularak sorguya çekildiği ve sonrasında da kenti terk etmelerinin istendiği, 16 Eylül’de de Derneli bir aktivistin, Libya Arap Silahlı Kuvvetlerine muhalif kanala röportaj vermesinden sonra gözaltına alındığı aktarıldı.
Libya’daki sel felaketi
Orta Akdeniz’de tesirli olan ve 10 Eylül’de Libya’nın doğusunu vuran “Daniel Fırtınası”, Bingazi, Beyda, Merc, Suse ve Derne kentlerinde sel felaketine neden olmuştu.
Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, sel felaketi nedeniyle 11 Eylül’de ülke genelinde 3 günlük yas ilan etmiş, Libya Başkanlık Kurulu de kardeş ülkelere ve memleketler arası kurumlara sel felaketinden ziyan gören bölgeler için yardım davetinde bulunmuştu.
Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ) Sözcüsü Tarik Jasarevic, 19 Eylül’de, Libya’daki selde 3 bin 998 kişinin hayatını yitirdiğini, 8 ila 9 bin kişinin hala kayıp olduğunu söylemişti.
İki barajın çökmesiyle selden en çok etkilenen Derne’de 18 Eylül’de şov düzenlenmiş, aksiyoncular, kentin memleketler arası kuruluşlar ve şirketler aracılığıyla mümkün olan en kısa müddette yine inşasını ve yaşanan can kayıplarının hesabının sorulmasını talep etmişti.