Cumhurbaşkanı Erdoğan: “17 Temmuz prestijiyle askıya alınan teşebbüsün, kapsamı genişletilerek tekrar uygulanması için temaslarımız devam ediyor”

“Diplomasinin tüm imkanlarını, sert ve yumuşak güç unsularının tamamını kullanarak Türkiye’nin menfaatlerini muhafazanın derdindeyiz”

“Kur’an-ı Kerim’e hücumları engellemek, bu nefret hatalarının faillerinin hak ettiği cezayı almasını sağlamak Türk ve Müslüman olarak hepimizin asli vazifesi.”

ANKARA – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “17 Temmuz prestijiyle askıya alınan teşebbüsün, kapsamı genişletilerek tekrar uygulanması için temaslarımız devam ediyor. Sayın Putin Afrika üzere ülkelerin besin erişimiyle ilgili bizim üzere bir hassasiyet gösteriyor. Elbet bu sorunun daha fazla çıkmaza girmeden tahlili, Batılı ülkelerin kelamlarını yerine getirmelerine bağlıdır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen 14. Büyükelçiler Konferansı’nda konuştu. Türkiye’nin tarihinde kıymetli muvaffakiyetler olduğunu söz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sahip olduğumuz her şeyin bedelini misliyle ödedik. Vatanımızı parçalamak için her yolu denediler. Türkiye’nin yine ayağa kalmasına set çekecek tüm araçları kullandılar fakat ne yaptılarsa emellerine ulaşamadılar. FETÖ’cü hainlerin vefat kusan tanklarına teslim olmadık. Can verdik, binlerce vatan evladını şehit verdik ancak istikbalimize leke sürdürmedik” dedi. Dışişleri Bakanlığının da ASALA başta olmak üzere eli kanlı hainlerin maksat aldığı kurumlardan birisi olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Son periyotta televizyon ve sinema alanında başarılı projelere imza atıldı. Şehitlerimizin kıssaları ekranlara taşınmış oldu. Dünyanın farklı köşelerinde milletimizi temsil ederken şehit düşen diplomatlarımıza tekrar Allah’tan rahmet diliyorum.” açıklamasını yaptı.

Bu sene cumhuriyetin 100. yılına ulaşma gururunu yaşandığını belirten Erdoğan, “Cumhuriyetimizin yeni asrına yelken açacağız. Elde ettiğimiz hiçbir kazanım altın tepside sunulmadı. Son 21 yılda hayata geçirdiğimiz ıslahatlarla ülkemizi ayağına vurulan prangalardan kurtardık. Her alanda Türkiye’nin çehresini değiştirdik. Tarihimizden güç alarak yarınlarımızı çizmeye uğraş ediyoruz. Dış siyasetimizin ufkunu tüm dünyayı kapsayacak formda genişlettik. Ülkemizin itibar projesi olan Türkevi’ni 2 yıl evvel hizmete açtık. Burada saymaya kalksak sayısız başarıyı diplomasi alanında ülkemize kazandırdık” diye konuştu. Yeni periyotta yepisyeni bir heyecanla yollarına devam ettiklerini lisana getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İlkemiz çok nettir. Türkiye hadiseleri tribünden seyredemez. Alanda ve masada etkin olmak bizim için tercih değil, mecburiyettir. Tansiyon peşinde koşmadığımız üzere sabırlı ve onurlu halde baskılara boyun eğmiyoruz. Diplomasinin tüm imkanlarını, sert ve yumuşak güç unsularının tamamını kullanarak Türkiye’nin menfaatlerini müdafaanın sıkıntısındayız. Devletimizin öncelikleri çerçevesinde, büyükelçilik ve konsüler ağımızı büyütme uğraşlarımız devam ediyor” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin milletlerarası ilgilere damgasını vuran, birçok kritik başlıkta dahli aranan, takınacağı hali yakından takip edilen oyun kurucu bir ülke haline geldiğinin altını çizen Erdoğan, “Göreve başlama törenimize katılan ülkelerin sayısı Türkiye’nin gücünü göstermiştir. Irak ve Suriye istikrara kavuştukça sığınmacıların onurlu ve inançlı geri dönüşleri hızlanacaktır. Millet olarak bu problemde insanlık tarihine geçecek büyük bir duruş sergiledik. Sayısız sığınmacıya kucak açtık. Irak’la birlikte Türkiye’nin de toprak bütünlüğünü tehdit eden terör belasını ortadan kaldırıncaya dek operasyonlarımız sürecektir.” dedi.

Putin ile ortak bir paydada buluşulacağına inandığını tabir eden Erdoğan, “Ukrayna konusundaki tavrımız sizlerin bildiği üzere tüm dünyada büyük bir takdir toplamıştır. Bu süreçte savaşan tarafları masada bir ortaya getirdik. Akan kanı durdurmak için efor harcadık. 17 Temmuz itibariyle askıya alınan teşebbüsün, kapsamı genişletilerek tekrar uygulanması için temaslarımız devam ediyor. Sayın Putin Afrika üzere ülkelerin besin erişimiyle ilgili bizim üzere bir hassasiyet gösteriyor. Elbet bu sorunun daha fazla çıkmaza girmeden tahlili, Batılı ülkelerin kelamlarını yerine getirmelerine bağlıdır. Bu bahiste ortak bir paydada buluşabileceğimize inanıyorum.” halinde konuştu.

Karadeniz teşebbüsüyle başlayan olumlu atmosferin birtakım ülkeler tarafından düzgün karşılanmadığını bilakis ateşe körükle gidildiğini söyleyen Erdoğan, “Biz bu tansiyon daha fazla devam etsin istemiyoruz. İçtenlikle tüm taraflarla çalışmayı sürdüreceğiz. Savaşın Karadeniz’e yayılması tüm bölgemiz için tam manasıyla bir felaket olacaktır. Biz kimseyle arbede peşinde değiliz, dostlarımızın sayısını artırma peşindeyiz. Bizim kimseyle, bilhassa komşularımızla çözülemeyecek hiçbir problemimiz yoktur. Bölge ülkeleri, AB ve NATO müttefikleriyle oluşturduğumuz müspet havayı sürdürmekte kararlıyız. Devletin vatandaşına uzak durduğu, doruktan baktığı, sadece inancından ötürü hor gördüğü anlayış bir daha geri dönmemek üzere rafa kaldırılmıştır. İslam düşmanlığıyla daha fazla gayret harcamamız gerekiyor. Günden güne pervasızlaşan bu barbarlık karşısında en güçlü yansıyı veren ülke olduk. İslam düşmanlığıyla uğraşımızı dost ve kardeş ülkelerle birlikte yürütüyoruz. Memleketler arası kuruluşları bu hususta harekete geçiriyoruz. Faillerin hak ettiği cezayı almasını sağlamak misyonumuzdur.” dedi.

Son haftalarda kimi Avrupa devletlerinde artık tahammül edilemez boyutlara varan İslam düşmanlığıyla gayret için daha fazla gayret harcanılması gerektiğini tabir eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim’e karşı akınları engellemek bu nefret kabahatlerinin faillerinin hak ettiği cezaları almalarını sağlamak Türk ve Müslüman olarak hepimizin asli vazifesi.” diye konuştu.