İsviçre’nin Ulusal Günü bugün Ankara’da düzenlenen resepsiyon ile kutlandı. Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmasının 100’üncü yıl dönümü vesilesiyle Büyükelçilik bahçesine ağaç fidanının dikildiği resepsiyonda İsviçre’nin Ankara Büyükelçisi Jean-Daniel Ruch, “Biz İsviçreliler, etnik köken, lisan ve inanç farklılıklarını tecrübelerimizden biliyoruz. Tarihimiz boyunca bu aksilikler devletimizin varlığını birden fazla sefer tehlikeye atmıştır. Fakat tüm bu farklılıklara karşın barış ve dostluk içinde yaşamanın ve hatta ilerleme ve uyumlu bir gelişme kaynağı bulmanın mümkün olduğunu da biliyoruz” diye konuştu. Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Lideri Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay ise, “Tarafsızlığı İsviçre’nin arabulucu olarak hareket etmesine imkan tanımakta ve hassas konferans ve toplantılara konut sahipliği yapmak için uygun bir yer sunmaktadır. Bu nedenle, Türkiye de dahil olmak üzere birçok ülkenin taraf olduğu değerli milletlerarası mutabakatlar İsviçre’de imzalanmıştır” dedi.

İsviçre’nin Ulusal Günü bugün Büyükelçilikte düzenlenen resepsiyon ile kutlandı. Çok sayıda yabancı misyon temsilcisinin yanı sıra Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Lideri Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay da resepsiyona katıldı.

Karşılamaların akabinde iki ülkenin ulusal marşları okundu. Akabinde açılış konuşmalarına geçildi. Konuşmasında 100’üncü yıldönümü vesilesiyle Lozan Konferansı’na değinen İsviçre’nin Ankara Büyükelçisi Jean-Daniel Ruch şöyle konuştu:

“KONFERANSIN ÖNÜNDE MANİLER VARDI. LAKİN İŞTİRAKÇİLERİN BİLGELİĞİ GALİP GELDİ”

“Lozan Konferansı, aylar süren ağır bir çalışmanın akabinde birkaç gün evvel, amacına ulaştığı ve barışın bundan bu türlü teminat altına alındığı muştusunu dünyaya duyurabildi. Bugün burada, uzun vakittir beklenen bu aktifliği kutlamak üzere bir sefer daha toplanmış bulunuyoruz.

Size sunma ayrıcalığına sahip olduğumuz misafirperverlikten ötürü duyduğunuz minnettarlığı tabir eden dostça bir mektup aldık. Bununla birlikte, İsviçre’ye verdiğiniz onur için size yürekten teşekkür etmemiz gerekiyor. Ülkemizin uluslar ortasındaki pozisyonuna tam olarak uyan ve ismini bir kere daha barış ve uzlaşma çalışmalarıyla özdeşleştiren bir aktifliğe katılma fırsatını bize verdiniz. Muahedeyi anmak ve sizi tebrik eden birinci kişi olmaktan gurur duyuyoruz.

Konferansın önünde büyük mahzurlar vardı. Fakat neyse ki, iştirakçilerin bilgeliği galip geldi ve kendilerine emanet edilen misyonu yerine getirme iradeleri daha da güçlü ve azimli olduğunu kanıtladı. İşte bu muahede bu biçimde mümkün oldu.

Yapmak zorunda kaldığınız fedakarlıklar muhakkak zordu. Fakat elde edilen sonuç bu fedakarlıklara değdi. Zira bu, düşmanlıkların kesin olarak sona erdiğine ve barışın yine tesis edildiğine işaret ediyor. Yalnızca direkt etkilenen halklar değil, tüm dünya size minnettar.

“TÜM FARKLILIKLARA KARŞIN BARIŞ VE DOSTLUK İÇİNDE YAŞAMANIN MÜMKÜN OLDUĞUNU DA BİLİYORUZ”

Biz İsviçreliler, etnik köken, lisan ve inanç farklılıklarını tecrübelerimizden biliyoruz. Tarihimiz boyunca bu terslikler devletimizin varlığını birden fazla defa tehlikeye atmıştır. Fakat tüm bu farklılıklara karşın barış ve dostluk içinde yaşamanın ve hatta ilerleme ve uyumlu bir gelişme kaynağı bulmanın mümkün olduğunu da biliyoruz.

Barışın imzalanmasına katılan halklara, geleceklerinin bu rahatlatıcı dersin teyidini getirmesini tüm kalbimizle diliyoruz. Silahların şoku insanlara en büyük acıyı yaşatır.

Yeryüzündeki hiçbir halk, insanlığın refahı için iş birliği yapma hakkından yoksun bırakılamaz. Tarih bize, uygarlığın gelişiminde oynadıkları muazzam rol nedeniyle Orta Doğu halklarına karşı ne kadar minnettar olduğumuzu gösteriyor. Bugün, uzun yıllar süren kahramanca gayretin akabinde silahlarını bırakıyorlar. Umuyoruz ki yaralarını sardıklarında ve barışçıl faaliyetlerine yine başladıklarında, bir vakitler insanlığa bu kadar geniş çapta bahşettikleri tüm nimetlerden bir kere daha faydalanabiliriz.”

BOZAY: 2008 YILINDA İSVİÇRE, LOZAN BARIŞ MUTABAKATI’NIN İMZALANDIĞI MASAYI İKRAM ETMİŞTİ

İsviçre’nin Ulusal Günü hasebiyle İsviçre halkını tebrik ederek konuşmasına başlayan Bozay ise şunları kaydetti:

“İsviçre’nin Türkiye tarihinde çok değerli dönüm noktalarına konut sahipliği yapması hasebiyle Türk-İsviçre bağlantıları bizim için özel bir mana taşımaktadır. Lozan kentinin tarihimizde değerli bir yeri olduğu malumdur. Bu kent, sekiz ay süren şiddetli bir konferansa mesken sahipliği yapmasıyla toplumsal hafızamıza kazınmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu dokümanı olarak kabul edilen antlaşmaya konut sahipliği yapması nedeniyle de bizim için başka bir değere sahiptir. Bu yıl Lozan Barış Antlaşması’nın ve Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını gururla kutluyoruz.

Birçoğunuzun hatırlayacağı üzere, 2008 yılında iki ülke ortasında diplomatik bağlantıların kurulmasının 80. yıldönümü vesilesiyle İsviçre, Lozan Barış Antlaşması’nın imzalandığı masayı armağan etmişti. Bu armağan ve bugün dikmekte olduğumuz ağaç, iki ülke ortasındaki tarihi dostluğun bir göstergesidir.

İlişkilerimizin en değerli boyutlarından biri de İsviçre’de yaşayan yaklaşık 140 bin kişilik Türk toplumudur. Onlar ikili münasebetlerimizin vazgeçilmez bir ögesidir. İkili bağlantılarımızı daha da güçlü tutmak istiyoruz. Çeşitli memleketler arası ve bölgesel hususlarda misal vizyonlara sahibiz.

“TARAFSIZLIĞI İSVİÇRE’NİN ARABULUCU OLARAK HAREKET ETMESİNE İMKAN TANIMAKTA”

Tarafsızlığı İsviçre’nin arabulucu olarak hareket etmesine imkan tanımakta ve hassas konferans ve toplantılara konut sahipliği yapmak için uygun bir taban sunmaktadır. Bu nedenle, Türkiye de dahil olmak üzere birçok ülkenin taraf olduğu kıymetli memleketler arası mutabakatlar İsviçre’de imzalanmıştır.

İlişkilerimiz için değerli bir öbür alan ticaret ve yatırımlardır. İkili ticaret hacmimiz geçtiğimiz yıl 16,6 milyar doları aşmıştır. Halihazırda yaklaşık bin İsviçreli firma Türkiye’de faaliyet gösteriyor. Önümüzdeki devirde bu sayının istikrarlı bir halde artmasını ümit ediyoruz.”

Açılış konuşmalarının akabinde Büyükelçi Ruch ve Bakan Yardımcısı Bozay Lozan Konferansı’nın 100’üncü yıl dönümü vesilesiyle Büyükelçilik bahçesine ağaç fidanı dikti.

Lozan Barış Antlaşması’nın 100’üncü yılı hasebiyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 24 Temmuz 2023 tarihinde yalnızca yazılı bir açıklama yapmıştı.